Az ve sık yemenin metabolizmayı hızlandırdığı bilgisi biraz eski bir inanış artık. Benim tecrübelerime göre, bu yöntem herkeste aynı etkiyi yapmıyor.Şöyle ki, sen her yemek yediğinde vücudun sindirim için enerji harcıyor, buna termik etki deniyor. Eskiden deniyordu ki, ne kadar sık yersen o kadar çok termik etki olur, dolayısıyla metabolizma hızlanır. Ama son yıllardaki çalışmalar gösterdi ki, gün içinde aldığın toplam kalori miktarı aynıysa, o kaloriyi 3 öğünde almanla 6 öğünde alman arasında metabolizma hızın açısından neredeyse hiçbir fark yok. Toplam termik etki, aldığın toplam kaloriye bağlı, öğün sayısına değil.Ancak benim gördüğüm pratik faydası şu: Sık yemek, özellikle diyete yeni başlayanlar için açlık krizlerini engelliyor. İnsanlar acıkmayınca abur cubura saldırmıyor. Bu da diyetten kopmamayı sağlıyor. Yani dolaylı yoldan, diyetine sadık kalmanı sağlayarak kilo vermene yardımcı olabilir, ama direkt metabolizmanı roket gibi hızlandırmaz.
Hayır, hızlandırmaz. Artık bu teorinin modası geçti. Metabolizma hızının tek bir belirleyicisi var, o da toplam yediğin kalori. Sen aynı 2000 kaloriyi 2 öğünde yesen de, 6 öğünde yesen de vücudun aynı miktarda enerji harcar. Hatta bazı uzmanlar, sürekli sindirim yaptırmak yerine, vücuda dinlenmesi için süre vermek gerektiğini söylüyor (aralıklı oruç gibi). Ben denedim, az ve sık yemek beni sürekli yemek düşüncesine itiyordu. Öğün aralarını uzatınca daha tok kaldım.
Bu, yıllardır konuşulan bir efsane gibi bir şey. Bence direkt olarak metabolizmayı hızlandırmıyor. Ama benim gibi kan şekeri dengesizliği olanlar için çok faydalı. Sık ve az yemek, kan şekerinin dibe vurmasını engelliyor. Kan şekerin dengede kalınca da kendini daha enerjik hissediyorsun, bu da dolaylı yoldan gün içinde daha aktif olmanı ve daha fazla kalori harcamanı sağlıyor. Yani hızlandırmaktan çok, onu sabit tutuyor ve enerji veriyor.
Eskiden “metabolizmayı sürekli meşgul tutmalısın” denirdi. Bu doğru ama ne kadar meşgul tutarsan tut, toplamda harcadığı enerji aynı. Diyelim ki gün boyu 300 kalori sadece sindirime harcıyorsun. Bunu ister 3 büyük öğünde, ister 6 minik öğünde yap, toplam 300 kalori. Ama bu yöntem, özellikle kas kütlesini korumak isteyen sporcular için iyi olabilir, çünkü protein alımını gün içine yayıyorlar.
Hızlandırmaz da yavaşlatmaz da. Metabolizma hızın kas kütlen, yaşın, cinsiyetin ve aldığın toplam kaloriye bağlı. Az ve sık yemek sadece o anki kan şekeri iniş çıkışlarını yumuşatır, bu da seni daha az yorgun yapar. Eğer çok az ve sık yersen, porsiyonlar çok küçük kalır ve sürekli açlık hissedersin, bu da tam tersi bir etki yaratabilir. Dengede tutmak önemli.
Bu konu fitness ve diyet çevrelerinde yıllardır tartışılan bir konu ve artık eski popülaritesini yitirdi. Halk arasında yaygın olan “Az ve sık yemek metabolizmayı sürekli çalıştırır ve hızlandırır” düşüncesi doğrudan doğruya bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek değil.
Olayın özü Termik Etki (TEF) dediğimiz şeyde. Her yemek yediğinde, vücut yiyecekleri sindirmek, emmek ve depolamak için enerji harcar. Bu harcama, toplam günlük enerji harcamanın küçük bir kısmını oluşturur. Eskiden sanılıyordu ki, öğün sayısını artırırsan bu termik etkiyi sürekli tetiklersin.
Gün içinde yediğin toplam kalori miktarı aynı olduğu sürece, o kaloriyi 3 öğünde de alsan, 6 öğünde de alsan, vücudun sindirim için harcadığı toplam enerji (TEF) değişmiyor. Yani metabolizma hızında kayda değer bir artış olmuyor.
Az ve sık yemek metabolizmayı hızlandırır diye bir şey yok. Ama özellikle kilo verme döneminde çok işe yarıyor. İştah kontrolü sağlıyor. Mesela ben üç saatte bir minik bir şey yediğimde, akşam yemeğinde kurt gibi aç olmuyorum ve tabağımdaki porsiyonu kontrol edebiliyorum. Bu da daha az kalori almamı sağlıyor. Kilo verdiğin için metabolizman hızlanmış gibi hissedebilirsin, ama bu, sık yediğin için değil, kalori açığı yarattığın için.
Az ve sık yemenin metabolizmayı hızlandırdığı bilgisi biraz eski bir inanış artık. Benim tecrübelerime göre, bu yöntem herkeste aynı etkiyi yapmıyor.Şöyle ki, sen her yemek yediğinde vücudun sindirim için enerji harcıyor, buna termik etki deniyor. Eskiden deniyordu ki, ne kadar sık yersen o kadar çok termik etki olur, dolayısıyla metabolizma hızlanır. Ama son yıllardaki çalışmalar gösterdi ki, gün içinde aldığın toplam kalori miktarı aynıysa, o kaloriyi 3 öğünde almanla 6 öğünde alman arasında metabolizma hızın açısından neredeyse hiçbir fark yok. Toplam termik etki, aldığın toplam kaloriye bağlı, öğün sayısına değil.Ancak benim gördüğüm pratik faydası şu: Sık yemek, özellikle diyete yeni başlayanlar için açlık krizlerini engelliyor. İnsanlar acıkmayınca abur cubura saldırmıyor. Bu da diyetten kopmamayı sağlıyor. Yani dolaylı yoldan, diyetine sadık kalmanı sağlayarak kilo vermene yardımcı olabilir, ama direkt metabolizmanı roket gibi hızlandırmaz.
Hayır, hızlandırmaz. Artık bu teorinin modası geçti. Metabolizma hızının tek bir belirleyicisi var, o da toplam yediğin kalori. Sen aynı 2000 kaloriyi 2 öğünde yesen de, 6 öğünde yesen de vücudun aynı miktarda enerji harcar. Hatta bazı uzmanlar, sürekli sindirim yaptırmak yerine, vücuda dinlenmesi için süre vermek gerektiğini söylüyor (aralıklı oruç gibi). Ben denedim, az ve sık yemek beni sürekli yemek düşüncesine itiyordu. Öğün aralarını uzatınca daha tok kaldım.
Bu, yıllardır konuşulan bir efsane gibi bir şey. Bence direkt olarak metabolizmayı hızlandırmıyor. Ama benim gibi kan şekeri dengesizliği olanlar için çok faydalı. Sık ve az yemek, kan şekerinin dibe vurmasını engelliyor. Kan şekerin dengede kalınca da kendini daha enerjik hissediyorsun, bu da dolaylı yoldan gün içinde daha aktif olmanı ve daha fazla kalori harcamanı sağlıyor. Yani hızlandırmaktan çok, onu sabit tutuyor ve enerji veriyor.
Eskiden “metabolizmayı sürekli meşgul tutmalısın” denirdi. Bu doğru ama ne kadar meşgul tutarsan tut, toplamda harcadığı enerji aynı. Diyelim ki gün boyu 300 kalori sadece sindirime harcıyorsun. Bunu ister 3 büyük öğünde, ister 6 minik öğünde yap, toplam 300 kalori. Ama bu yöntem, özellikle kas kütlesini korumak isteyen sporcular için iyi olabilir, çünkü protein alımını gün içine yayıyorlar.
Hızlandırmaz da yavaşlatmaz da. Metabolizma hızın kas kütlen, yaşın, cinsiyetin ve aldığın toplam kaloriye bağlı. Az ve sık yemek sadece o anki kan şekeri iniş çıkışlarını yumuşatır, bu da seni daha az yorgun yapar. Eğer çok az ve sık yersen, porsiyonlar çok küçük kalır ve sürekli açlık hissedersin, bu da tam tersi bir etki yaratabilir. Dengede tutmak önemli.
Bu konu fitness ve diyet çevrelerinde yıllardır tartışılan bir konu ve artık eski popülaritesini yitirdi. Halk arasında yaygın olan “Az ve sık yemek metabolizmayı sürekli çalıştırır ve hızlandırır” düşüncesi doğrudan doğruya bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek değil.
Olayın özü Termik Etki (TEF) dediğimiz şeyde. Her yemek yediğinde, vücut yiyecekleri sindirmek, emmek ve depolamak için enerji harcar. Bu harcama, toplam günlük enerji harcamanın küçük bir kısmını oluşturur. Eskiden sanılıyordu ki, öğün sayısını artırırsan bu termik etkiyi sürekli tetiklersin.
Gün içinde yediğin toplam kalori miktarı aynı olduğu sürece, o kaloriyi 3 öğünde de alsan, 6 öğünde de alsan, vücudun sindirim için harcadığı toplam enerji (TEF) değişmiyor. Yani metabolizma hızında kayda değer bir artış olmuyor.
Az ve sık yemek metabolizmayı hızlandırır diye bir şey yok. Ama özellikle kilo verme döneminde çok işe yarıyor. İştah kontrolü sağlıyor. Mesela ben üç saatte bir minik bir şey yediğimde, akşam yemeğinde kurt gibi aç olmuyorum ve tabağımdaki porsiyonu kontrol edebiliyorum. Bu da daha az kalori almamı sağlıyor. Kilo verdiğin için metabolizman hızlanmış gibi hissedebilirsin, ama bu, sık yediğin için değil, kalori açığı yarattığın için.