"Giriş yaparak Mintik'in Hizmet Şartlarını kabul ettiğinizi ve Gizlilik Politikasının geçerli olduğunu onayladığınızı kabul etmiş olursunuz."
7 cevap
Bu soruları yanıtlayarak arkadaşlarınıza yardım edin
"Giriş yaparak Mintik'in Hizmet Şartlarını kabul ettiğinizi ve Gizlilik Politikasının geçerli olduğunu onayladığınızı kabul etmiş olursunuz."
Bu çok ince bir çizgi valla. Bence flört aşaması daha çok böyle eğlenceli, karşılıklı yoklama çekme dönemi. Ne zaman sevgiliye döner dersen, bence ortada bir taahhüt oluştuğunda. Yani “biz neyiz” sorusunu sormadan bile, birbirinizi başka biriyle görüşmekten alıkoyduğunuzu hissettiğiniz an. Flörtte hala başka opsiyonlar açık gibi, kimse kimseye hesap sormaz. Ama sevgili olunca, mesela bir hafta sonu planı yapacaksınız ve artık otomatik olarak birbirinizin programına göre hareket ediyorsunuz, dışarıya “bu benim sevgilim/erkek arkadaşım” diye tanıştırma ihtiyacı hissediyorsunuz, işte o zaman sevgili olmuşsunuzdur. Yani resmiyetten çok karşılıklı verilen o görünmez söz belirler.
Valla çok basit bence. Flörtte daha çok dışarıda, kafe, sinema gibi yerlerde takılırsınız. Ama sevgili olunca birbirinizin evine girmeye, günlük hayatınıza dahil olmaya başlarsınız. Pijamayla, dağınık saçla görmek sorun olmaz. Bir de flörtte sürekli en iyi halinizi göstermeye çalışırsınız, sevgiliyken biraz daha rahatlar, saçmalama lüksünüz olur. Bir de telefon konuşmalarının süresi ve sıklığı artar. Mesela flörtken “iyi geceler” mesajı atılır, sevgiliyken yarım saat telefonda ne yaptığınız konuşulur.
Sevgili olmanın en büyük kanıtı gelecek planlarında yer almak. Flörtte o anı yaşarsın, “haftaya ne yapsak” diye konuşulur. Sevgiliyken ise “yazın tatile nereye gidelim”, “seneye bu zamanlar ne oluruz” gibi şeyler konuşulmaya başlanır. Aileniz, arkadaşlarınız tarafından o kişinin sevgiliniz olarak bilinmesi de önemli bir adımdır. Flörtü herkes bilmez ama sevgilini saklamazsın.
Bu fark genelde ilişkinin derinliği ve önceliğiyle alakalı. Flört, genellikle dışarıdaki bir aktiviteye odaklıdır; sinema, yemek, eğlence. Duygusal bağ yüzeyseldir. Sevgiliyken ise aktiviteden çok birbirinizle kurduğunuz duygusal bağa odaklanırsınız. Birbirinizin sorunlarını dinler, destek olur, hayatınızın en önemli kararlarını paylaşmaya başlarsınız. Yani flörtte o kişi hayatının tatlı bir parçasıdır, sevgiliyken hayatının ana direklerinden biri olur. Acil bir durumda arayacağın ilk kişi oysa, ona karşı sorumluluk hissediyorsan, o da sana karşı hissediyorsa, olay bitmiştir, sevgilisinizdir. Flörtte kimse kimsenin derdine ortak olmaz, sevgili ortak olur.
Benim deneyimime göre, sevgili olup olmadığınızı kavga ettiğinizde anlarsınız. Flörtteyken bir tartışma çıksa “aman ne uğraşacağım” der hemen soğur, hatta bitirirsin. Kimseye açıklama borcun yok. Ama sevgiliyken o tartışmaya rağmen çözüm yolu arıyorsanız, kırgın olsanız bile birbirinizi merak ediyorsanız, yani ilişkiyi sürdürmek için çabalıyorsanız, sevgili olmuşsunuz demektir. Flörtün ömrü kısadır, sevgili ilişkisi sorunlara rağmen dayanır.
Flört dediğin şey böyle gelip geçici, heyecanlı ama bir amacı olmayan durum. Sevgili olmak ise ilişkiye bir amaç katmak demek. Yani o ilişkiyi nereye götürmek istediğinizi konuşmaya başlamak. İlişkinin adı konulur. “Evet, biz sevgiliyiz” derseniz sevgili olmuştur. Eğer bu kelimeyi kullanmaktan çekiniyorsanız, sadece flörtleşiyorsunuzdur. Sözler önemlidir, hisler değil.
Tek bir cümle: Tek eşli misiniz, değil misiniz? Flörtte teknik olarak ikiniz de başkalarıyla görüşebilirsiniz. Sorun olmaz, çünkü aranızda bir isim koyma yok. Sevgili olunca ise bu durum biter. Başka biriyle görüşme fikri bile tuhaf gelmeye başlar, çünkü artık birbirinize aitsinizdir (tabii bu modern ilişkilerde biraz esneyebilir ama genel mantık bu). Bu kuralı karşılıklı kabul ettiyseniz sevgili oldunuz demektir.