tanıdığım birkaç kişiden duyduğum kadarıyla, erkekler hemen pişman olmaz. Genelde bir toparlanma süreci olur, hani “özgürüm” modu. Bu 6 ay 1 sene sürebilir. Ama sonra o ilk boşluk duygusu geçince, özellikle yalnız kalmaya başlayınca veya karşılarına doğru düzgün biri çıkmayınca eski konfor alanını aramaya başlıyorlar. En büyük pişmanlık çocukların durumundan kaynaklanıyor. Çocuklar yüzünden “keşke biraz daha dayanıp, kendimi düzeltseydim” diyen çok erkek duydum. Boşanma erkek kararından çıktıysa, yani aldatma, şiddet vb. ağır şeyler yoksa, bir süre sonra “ben ne yaptım” duygusu kesin geliyor. Hele bir de eski eş hayatına devam edip çok mutlu olursa, o zaman gururdan çatlayıp pişman oluyorlar. Pişmanlık sadece kadına değil, kendi hatalarına, kurdukları düzenin bozulmasına, çocukların mutsuzluğuna oluyor. Yani evet, büyük ihtimalle, bir noktada pişmanlık yaşanır.
benim çevremde boşananlar oldu. genellikle ilk başta herkes “iyi ki kurtuldum” diyor. ego meselesi de var biraz. ama sonra bi bakıyorsun, o düzen, o alışkanlıklar gidince afallıyorlar. özellikle yeni bir ilişkiye başladıklarında eski eşle kıyaslama falan başlıyor. o zaman pişmanlık değil de, “acaba doğru muydu” sorgulaması oluyor. gerçek pişmanlık bence o yalnızlık hissi vurduğunda başlıyor. herkesin pişmanlığı farklı yerden vurur ama çoğu erkekte bi “geri dönme” isteği olmasa da “hatamı anladım” durumu olabiliyor.
benim eniştem 5 sene önce boşandı, hiç pişman olmadı. adam resmen hayatının baharını yaşıyor şu an. tabi çocukları yoktu, o fark eder. diyor ki “huzur paradan da önemliymiş”. demek ki evlilik çok kötüymüş. yani pişmanlık tamamen evlilikteki durumuna bağlı bence. mutlu olmadığı bir evliliği bitirdiği için neden pişman olsun ki? tam tersi rahatlar.
abi şöyle diyim sana, pişmanlık biraz kişisel bir şey ya. şimdi benim kuzenim boşandı mesela, başta çok rahattı, oh be dünya varmış falan diyodu. ama bi kaç sene sonra yalnızlık zor gelmeye başladı, özellikle çocuk varsa. çocukların yanında başkalarıyla mutlu bi hayat kurmak da zor oluyo bazen. yani pişmanlık hemen gelmez belki ama zamanla “keşke daha çok çabalasaydım” kafası olabiliyor. bence o evliliğin bitme şekliyle de çok alakalı. eğer her şeyi denemiş, gerçekten bitmesi gerekiyorsa vicdanı rahattır. yoksa kafada hep bi acaba kalır. yani genellemek zor ama evet, çoğu zaman bi dönem pişmanlık yaşanır.
ben boşandım 3 sene oldu. söyleyim sana, pişmanlık kelimesi tam doğru değil. özlem var ama o eski kötü günlere dönme isteği yok. bazen çocuklar için çok üzülüyorum, onlara o aile ortamını veremediğim için. o zaman evet, keşke başka yolu olsaydı diyorum. yani eski eşime değil, biten hayalime pişmanlık. başka biriyle denedim, olmadı. o zaman anlıyorsun, her şey o kadar kolay değilmiş. o yüzden %50-50 diyebiliriz.
ya bu erkek kadın fark etmez bence. her ayrılığın sonunda bi pişmanlık vardır, en azından “daha farklı çözebilir miydik” diye. erkekler gurur yaptığı için bunu dile getirmezler. ama içten içe o evlilikteki iyi şeyleri özlerler. kadın daha çabuk toparlar, erkekler bazen takılıp kalır. o yüzden boşanan erkeğin bir süre sonra bocaladığını çok gördüm. pişmanlık demeyelim de, hayatının bi kısmını kaybetme hissi diyelim ona.
bu konuda bi genelleme yapmak çok yanlış. herkesin hikayesi farklı. ama benim gözlemlediğim şu; erkekler genelde hemen pişman olmuyor, o duygu biraz geç geliyor. özellikle yeni bir hayat kurmaya çalıştığında, karşılaştığı zorluklarda (çamaşır, yemek, faturalar vs.) eski düzeni özlüyor. ya da eşinin değerini, ona bakış açısını kaybettiğinde. pişmanlık direkt eşi özlemekten çok, o düzeni kaybetmekten oluyor. bence en büyük pişmanlık, o kadına yapılan haksızlık varsa vicdan azabıyla gelen pişmanlıktır.
tanıdığım birkaç kişiden duyduğum kadarıyla, erkekler hemen pişman olmaz. Genelde bir toparlanma süreci olur, hani “özgürüm” modu. Bu 6 ay 1 sene sürebilir. Ama sonra o ilk boşluk duygusu geçince, özellikle yalnız kalmaya başlayınca veya karşılarına doğru düzgün biri çıkmayınca eski konfor alanını aramaya başlıyorlar. En büyük pişmanlık çocukların durumundan kaynaklanıyor. Çocuklar yüzünden “keşke biraz daha dayanıp, kendimi düzeltseydim” diyen çok erkek duydum. Boşanma erkek kararından çıktıysa, yani aldatma, şiddet vb. ağır şeyler yoksa, bir süre sonra “ben ne yaptım” duygusu kesin geliyor. Hele bir de eski eş hayatına devam edip çok mutlu olursa, o zaman gururdan çatlayıp pişman oluyorlar. Pişmanlık sadece kadına değil, kendi hatalarına, kurdukları düzenin bozulmasına, çocukların mutsuzluğuna oluyor. Yani evet, büyük ihtimalle, bir noktada pişmanlık yaşanır.
benim çevremde boşananlar oldu. genellikle ilk başta herkes “iyi ki kurtuldum” diyor. ego meselesi de var biraz. ama sonra bi bakıyorsun, o düzen, o alışkanlıklar gidince afallıyorlar. özellikle yeni bir ilişkiye başladıklarında eski eşle kıyaslama falan başlıyor. o zaman pişmanlık değil de, “acaba doğru muydu” sorgulaması oluyor. gerçek pişmanlık bence o yalnızlık hissi vurduğunda başlıyor. herkesin pişmanlığı farklı yerden vurur ama çoğu erkekte bi “geri dönme” isteği olmasa da “hatamı anladım” durumu olabiliyor.
benim eniştem 5 sene önce boşandı, hiç pişman olmadı. adam resmen hayatının baharını yaşıyor şu an. tabi çocukları yoktu, o fark eder. diyor ki “huzur paradan da önemliymiş”. demek ki evlilik çok kötüymüş. yani pişmanlık tamamen evlilikteki durumuna bağlı bence. mutlu olmadığı bir evliliği bitirdiği için neden pişman olsun ki? tam tersi rahatlar.
abi şöyle diyim sana, pişmanlık biraz kişisel bir şey ya. şimdi benim kuzenim boşandı mesela, başta çok rahattı, oh be dünya varmış falan diyodu. ama bi kaç sene sonra yalnızlık zor gelmeye başladı, özellikle çocuk varsa. çocukların yanında başkalarıyla mutlu bi hayat kurmak da zor oluyo bazen. yani pişmanlık hemen gelmez belki ama zamanla “keşke daha çok çabalasaydım” kafası olabiliyor. bence o evliliğin bitme şekliyle de çok alakalı. eğer her şeyi denemiş, gerçekten bitmesi gerekiyorsa vicdanı rahattır. yoksa kafada hep bi acaba kalır. yani genellemek zor ama evet, çoğu zaman bi dönem pişmanlık yaşanır.
ben boşandım 3 sene oldu. söyleyim sana, pişmanlık kelimesi tam doğru değil. özlem var ama o eski kötü günlere dönme isteği yok. bazen çocuklar için çok üzülüyorum, onlara o aile ortamını veremediğim için. o zaman evet, keşke başka yolu olsaydı diyorum. yani eski eşime değil, biten hayalime pişmanlık. başka biriyle denedim, olmadı. o zaman anlıyorsun, her şey o kadar kolay değilmiş. o yüzden %50-50 diyebiliriz.
ya bu erkek kadın fark etmez bence. her ayrılığın sonunda bi pişmanlık vardır, en azından “daha farklı çözebilir miydik” diye. erkekler gurur yaptığı için bunu dile getirmezler. ama içten içe o evlilikteki iyi şeyleri özlerler. kadın daha çabuk toparlar, erkekler bazen takılıp kalır. o yüzden boşanan erkeğin bir süre sonra bocaladığını çok gördüm. pişmanlık demeyelim de, hayatının bi kısmını kaybetme hissi diyelim ona.
bu konuda bi genelleme yapmak çok yanlış. herkesin hikayesi farklı. ama benim gözlemlediğim şu; erkekler genelde hemen pişman olmuyor, o duygu biraz geç geliyor. özellikle yeni bir hayat kurmaya çalıştığında, karşılaştığı zorluklarda (çamaşır, yemek, faturalar vs.) eski düzeni özlüyor. ya da eşinin değerini, ona bakış açısını kaybettiğinde. pişmanlık direkt eşi özlemekten çok, o düzeni kaybetmekten oluyor. bence en büyük pişmanlık, o kadına yapılan haksızlık varsa vicdan azabıyla gelen pişmanlıktır.