senin yardımını bekliyor. Cevapla
Mintik'e katıl

"Giriş yaparak Mintik'in Hizmet Şartlarını kabul ettiğinizi ve Gizlilik Politikasının geçerli olduğunu onayladığınızı kabul etmiş olursunuz."

7 cevap

  1. Tibet felsefesi diye sormuşsun ama aslında bu tamamen Tibet Budizmi. Başka bir felsefe sistemi yok orada pek. Bu inanç sistemi hayatı bir döngü olarak görür (samsara) ve bu döngüden kurtulmanın tek yolunun aydınlanma (nirvana) olduğunu söyler. Kurtuluş için zihinsel ve etik eğitim şarttır. En çok öne çıkan düşüncesi ise bence Bodhicitta dediğimiz aydınlanmış zihin arzusu. Bu, sırf kendi kurtuluşun için değil, tüm varlıkların yararına aydınlanmaya ulaşma isteğidir. Bu yüzden şefkat, sevecenlik gibi duygular çok ön plandadır. Felsefesi, gerçeğin doğasını anlamaya ve yanılsamaları ortadan kaldırmaya odaklanmıştır. Bu yüzden Hint Budizmi’ndeki en sofistike felsefi okullar Tibet’te korunmuş ve geliştirilmiştir. Hocana bu kısımları yazarsan iyi not alırsın.

  2. Tibet felsefesi okul ödevi için biraz ağır konu sanki ya. Ama özetle, o bildiğimiz Budizmin daha tantrik, daha ritüel ağırlıklı bir hali. Felsefi olarak çok sağlam temelleri var, boşluk falan diyorlar ama basitçe, acı çekmeyi bırakmanın yolu zihnini değiştirmek. Tibet’in coğrafi ve kültürel olarak izole olması bu felsefenin saf kalmasına yardımcı olmuş. O Dalai Lama’nın anlattığı şeyler falan hep bu felsefenin ürünü. Biraz da mistik bi havası var.

  3. Kardeş şimdi bu Tibet felsefesi dediğin asıl olarak Budizmin Mahayana kolundan gelen bir öğreti. Vajrayana ya da Tantrik Budizm diye de geçiyor bazı yerlerde. Benim bildiğim kadarıyla, çok pratik yönleri var, sadece teorik değil. Yani sadece okuyup anlamak yetmiyor, uygulamak lazım. Özellikle zihni dönüştürme ve duyguları kontrol etme üzerine kurulu. 4 kutsal gerçek var ya hani, acı var, acının sebebi var, acı sonlandırılabilir, bir de yol var. O yolda ilerlemeyi anlatıyor. Eski Hint felsefesiyle yerel Tibet inançları (Bon dini gibi) harmanlanmış biraz da. Çok zengin bi kültürü var o yüzden.

  4. Tibet felsefesi dediğin şey aslında temelinde Tibet Budizmi oluyor. Çok derin ve eskiden gelen bir öğreti. Bence en özet haliyle, hayatın acı ve ızdıraplarından kurtulup aydınlanmaya ulaşmanın yollarını gösteren bir sistem. İçinde meditasyonlar var, zihni eğitmek var, karma var, yeniden doğum falan var. Dalai Lama’nın da temsil ettiği o meşhur yol işte. Yani sadece bir din değil, yaşam felsefesi gibi düşün. Özellikle şefkat ve bilgelik kısmı çok önemli.

  5. Ya şimdi Tibet felsefesi dediğimiz şey aslında karmaşık görünüyor ama çok sade bi özü var. Buda’nın öğretileri var işin içinde. Tibetliler bu öğretileri 7. yüzyıldan itibaren kendilerine has bir şekilde geliştirmişler. İnsan hayatındaki tüm sorunların kökeninin cehalet ve arzulardan kaynaklandığını söylüyor. Bu cehaleti yenmek için de o 6 mükemmellik (cömertlik, erdem, sabır, çaba, odaklanma, bilgelik) yolunu izlemek gerekiyor. Bu felsefenin en önemli kısmı, dünyadaki her canlının birbiriyle bağlantılı olduğu ve dolayısıyla şefkatin şart olduğu düşüncesi.

  6. Benim ödev için yaptığım araştırmalara göre Tibet felsefesi, esasen Budizm’in Tibet’e özgü bir formudur. Bu form, Hint Mahayana geleneğinin derin felsefi görüşlerini (Nagarjuna’nın boşluk öğretisi gibi) Tantra’nın özel yöntemleriyle birleştiriyor. Temelinde tüm canlıların acıdan kurtulması ve tam aydınlanmaya ulaşması fikri yatıyor. Bodhisattva yemini çok önemli; yani sadece kendin için değil, herkes için aydınlanmak. Zihin çok merkezi bir konumda. Her şeyin zihnin bir yansıması olduğunu söylerler. Analitik düşünce ve meditasyon olmazsa olmazlarıdır. Çok fazla manastır geleneği var, Nyingma, Kagyu, Sakya, Gelug gibi farklı okullar var ama hepsi aynı temele dayanır.

  7. Abi bence çok kafanı karıştırma. Tibet felsefesi = Tibet Budizmi. Olay bu. Bütün o renkli bayraklar, manastırlar, dualar hepsi bu felsefenin parçası. Derinliği şefkat ve bilgelikte gizli. Mutluluğun dışarıda değil, içeride olduğunu söylüyor. Meditasyonla zihni sakinleştirip, gerçekliği olduğu gibi görmeyi amaçlıyorlar. Ödevine yazarken boşluk (sunyata) kavramına kesin değin, o işin felsefi çekirdeği. Her şeyin kalıcı ve bağımsız bir varlığı olmadığını söylüyor.

Bu soruları yanıtlayarak arkadaşlarınıza yardım edin