"Giriş yaparak Mintik'in Hizmet Şartlarını kabul ettiğinizi ve Gizlilik Politikasının geçerli olduğunu onayladığınızı kabul etmiş olursunuz."
8 cevap
Bu soruları yanıtlayarak arkadaşlarınıza yardım edin
"Giriş yaparak Mintik'in Hizmet Şartlarını kabul ettiğinizi ve Gizlilik Politikasının geçerli olduğunu onayladığınızı kabul etmiş olursunuz."
valla Mevlana’nın felsefesinde hiçlik dediğimiz olgu genelde “sefalet, yokluk” gibi değil, tam tersine bir tür teslimiyet ve evrensel birliği ifade ediyor. yani insanın egosundan, benlikten sıyrılması, kendini aşması, her şeyle bir olmasıyla ilgili bir durum. bunun sembolü genelde “sıfır” ya da “boşluk” gibi anlatılır ama Mevlana bunu daha çok aşk ve Allah’a teslimiyet üzerinden gösterir. mesela dönen semazenleri düşün, onların dansı boşluğu, benliği bırakmayı, bütünle birleşmeyi sembolize eder, yani hiçlik burada negatif değil, tam tersine olumlu, ruhani bir hal. bir bakıma “ben yokum, aşk var” demek gibi. halk arasında da bazen “hiç olan çoktur” gibi esprili sözlerle aktarılır, felsefesi hep derin ve mistik yani.
Mevlana’da hiçlik (fenafillah) direkt bir sembolle anlatılmaz aslında daha çok bir hal durumu, Allah’ta yok olma mertebesi gibi düşünülür. Ama eğer illa bir sembol arıyorsan, genellikle sema ayinindeki dönme hareketi bu hiçliğe ulaşma çabasını simgeler denir. Dönerek dünyevi olandan sıyrılıp varlığını unutma, yok olma halini deneyimleme amacı vardır. Bir de ney sesinin feryadı da ilahi aşka duyulan özlem ve varlıktan soyunma isteğini ifade eder, dolaylı olarak hiçliğe giden yolu anlatır. Yani doğrudan bir obje yok ama sema ve ney bu hali en çok çağrıştıran şeyler.
Çok net bir sembol yok ama pervane akla gelir hep. Pervane ışığa (Hakikat’e) ulaşmak için kendini ateşe atar, yanıp yok olur. Bu yok oluş (fena) hali, Mevlana’nın hiçlik felsefesini güzel anlatır. Kendini feda etme ve varlığından vazgeçme.
Arkadaşlar neyden bahsediyorsunuz. Direkt sembolü noktadır. Nokta hem başlangıçtır hem de sonsuzluğa açılan kapıdır, ama aynı zamanda hiçbir yer kaplamaz, yani hiçtir. Tüm evren o noktadan yayılmıştır ve o noktaya dönecektir. Mevlana bunu çok kullanır.
Sembol arıyorsan, en bilindik olanı dervişin tennuresi yani o beyaz elbisesi. O tennure dünyevi bağlardan soyunmayı ve saf bir ruha bürünmeyi temsil eder ki bu da hiçliğe giden ilk adım sayılır.
Abi hiçlik direkt bir obje değil ki. Felsefi bir kavram. Yani varlığın anlamını yitirip Tanrı’da erimek. Sembol olarak düşünürsek, belki ayna olabilir. Çünkü ayna kendi benliğini yansıtmaz, sadece baktığını gösterir. Varlık o aynaya baktığında kendi benliğini değil, ilahi olanı görmeli. Ama bu benim yorumum tabi, resmi bir sembol değil.
En çok kullanılan ve bilinen sembol güldür. Gülün açmadan önceki tomurcuk hali, kendini gizlemesi ve açınca yapraklarının dökülmesi, yani varlığın bir anlık güzelliği ve sonraki yok oluşu (hiçlik) simgeler.
Bence o kadar derine inme. Hiçlik dediğin şey zaten herşeyden vazgeçmek, yani sembolleri bile bırakmak demek. Hiçbir sembol yoktur. Sembol aramak zaten varlık demektir, hiçliğin zıttı. En fazla boşluk ya da sıfır rakamı sembol olabilir.