Laterit toprak sorusu mu bu? Net cevap, nemli tropikal ve subtropikal iklim bölgeleri. Coğrafya kitaplarında “kırmızı toprak” diye geçer. Olayın özü şu: sıcaklık hep yüksek, yağış miktarı da inanılmaz fazla. Bu iki faktör birleşince toprak sürekli olarak kimyasal ayrışmaya uğruyor ve yıkama dediğimiz olay gerçekleşiyor. Yağmur suları toprağın içindeki silisyum, kireç, magnezyum gibi besin elementlerini aşağı katmanlara doğru sürüklüyor. Bu elementler toprakta kalmıyor. Ama demir (Fe) ve alüminyum (Al) oksitleri toprağın üst katmanlarında kalıyor çünkü bunlar suyla taşınmaya dirençli. Bu birikim, toprağa karakteristik kırmızı-kahve tonunu veriyor. O yüzden bakınca hemen anlarsın. Amazon ve Kongo havzaları, Güneydoğu Asya’nın adaları (Endonezya, Malezya) ve Avustralya’nın kuzeyindeki nemli bölgeler lateritin en yaygın görüldüğü yerler. Tarımsal açıdan çok verimli değillerdir, çünkü besin elementleri azaldığı için. Ama sulamayla ve gübrelemeyle pirinç, manyok gibi ürünler yetiştirilebiliyor. Özellikle kuruyunca beton gibi sertleşmesi (lateritleşme) de ilginç bir özelliği.
Abi lateritler sıcak ve ıslak bölgelerin olayı. Tamam mı? Coğrafyada hep öyle anlatılır. Bol yağıştan dolayı mineraller alt katmanlara iniyor, geriye demir falan kalıyor. Bu da kızıla boyuyor toprağı. Endonezya, Malezya, Filipinler falan hep bu tip topraklara sahip. Ormanlar gür ama toprak besin açısından fakir.
Laterit topraklar nerede mi? Şey, hani dünyanın o ortasında kalan, yıl boyunca yaz yaşanan yerler var ya, oralar. Yüksek nem ve yüksek sıcaklık şart. Ekvator çizgisine yakın yerler, Brezilya falan işte. Görünce anlarsın zaten, bildiğin tuğla kırmızısı gibi.
Aaa laterit mi. Onlar genelde aşırı nemli ve sıcak yerlerde olur ya. Yani bizim Akdeniz filan değil de, daha çok Ekvator çevresi. Brezilya’nın o Amazon havzası, Endonezya, Malezya gibi yerler aklına gelsin. Sürekli yıkanma olduğu için toprağın içindeki o mineraller, özellikle silis, akıp gidiyor. Geriye de o demir ve alüminyum oksitler kalıyor. Onlar da toprağa pas rengi, kıpkırmızı bir görüntü veriyor. Baya bereketli sanılır ama o kadar da değil, tarım için biraz uğraşmak lazım. Ekvatoral iklimin en tipik toprağı desek yeridir.
Laterit toprak dediğin, demir ve alüminyum oksitlerinin birikmesiyle oluşuyor. Bu da ancak sürekli aşırı yağış ve sıcaklığın bir arada olduğu yerlerde olur. Yani tropikal ve subtropikal bölgeler. Güney Amerika’nın kuzeyi, Afrika’nın orta kısımları, Asya’da Endonezya gibi yerler. Kuruyunca sertleşme eğilimi de var bu toprağın.
Laterit dediğin o bildiğimiz kırmızı toprak değil mi? Coğrafya dersinden hatırlıyorum. Tamamen tropikal bölgelerle alakalı. Yağış çok olacak, sıcaklık hep yüksek olacak. Mesela Kongo havzası, Güneydoğu Asya adalarının çoğunda yaygın bu. Toprağın rengi demirden geliyor zaten. Baya sertleşiyor kuruyunca, yapısı biraz tuhaf.
Hocam laterit için direkt ekvatoral ve savan iklim bölgelerine bakmalısın. Yüksek sıcaklık ve yağışın olduğu her yer. Amazon, Orta Afrika, Hindistan’ın bazı nemli kısımları. Toprak o kadar yıkanmış ki besin değeri düşük kalıyor, tarım biraz zorlayıcı.
Laterit toprak sorusu mu bu? Net cevap, nemli tropikal ve subtropikal iklim bölgeleri. Coğrafya kitaplarında “kırmızı toprak” diye geçer. Olayın özü şu: sıcaklık hep yüksek, yağış miktarı da inanılmaz fazla. Bu iki faktör birleşince toprak sürekli olarak kimyasal ayrışmaya uğruyor ve yıkama dediğimiz olay gerçekleşiyor. Yağmur suları toprağın içindeki silisyum, kireç, magnezyum gibi besin elementlerini aşağı katmanlara doğru sürüklüyor. Bu elementler toprakta kalmıyor. Ama demir (Fe) ve alüminyum (Al) oksitleri toprağın üst katmanlarında kalıyor çünkü bunlar suyla taşınmaya dirençli. Bu birikim, toprağa karakteristik kırmızı-kahve tonunu veriyor. O yüzden bakınca hemen anlarsın. Amazon ve Kongo havzaları, Güneydoğu Asya’nın adaları (Endonezya, Malezya) ve Avustralya’nın kuzeyindeki nemli bölgeler lateritin en yaygın görüldüğü yerler. Tarımsal açıdan çok verimli değillerdir, çünkü besin elementleri azaldığı için. Ama sulamayla ve gübrelemeyle pirinç, manyok gibi ürünler yetiştirilebiliyor. Özellikle kuruyunca beton gibi sertleşmesi (lateritleşme) de ilginç bir özelliği.
Abi lateritler sıcak ve ıslak bölgelerin olayı. Tamam mı? Coğrafyada hep öyle anlatılır. Bol yağıştan dolayı mineraller alt katmanlara iniyor, geriye demir falan kalıyor. Bu da kızıla boyuyor toprağı. Endonezya, Malezya, Filipinler falan hep bu tip topraklara sahip. Ormanlar gür ama toprak besin açısından fakir.
Laterit topraklar nerede mi? Şey, hani dünyanın o ortasında kalan, yıl boyunca yaz yaşanan yerler var ya, oralar. Yüksek nem ve yüksek sıcaklık şart. Ekvator çizgisine yakın yerler, Brezilya falan işte. Görünce anlarsın zaten, bildiğin tuğla kırmızısı gibi.
Aaa laterit mi. Onlar genelde aşırı nemli ve sıcak yerlerde olur ya. Yani bizim Akdeniz filan değil de, daha çok Ekvator çevresi. Brezilya’nın o Amazon havzası, Endonezya, Malezya gibi yerler aklına gelsin. Sürekli yıkanma olduğu için toprağın içindeki o mineraller, özellikle silis, akıp gidiyor. Geriye de o demir ve alüminyum oksitler kalıyor. Onlar da toprağa pas rengi, kıpkırmızı bir görüntü veriyor. Baya bereketli sanılır ama o kadar da değil, tarım için biraz uğraşmak lazım. Ekvatoral iklimin en tipik toprağı desek yeridir.
Laterit toprak dediğin, demir ve alüminyum oksitlerinin birikmesiyle oluşuyor. Bu da ancak sürekli aşırı yağış ve sıcaklığın bir arada olduğu yerlerde olur. Yani tropikal ve subtropikal bölgeler. Güney Amerika’nın kuzeyi, Afrika’nın orta kısımları, Asya’da Endonezya gibi yerler. Kuruyunca sertleşme eğilimi de var bu toprağın.
Laterit dediğin o bildiğimiz kırmızı toprak değil mi? Coğrafya dersinden hatırlıyorum. Tamamen tropikal bölgelerle alakalı. Yağış çok olacak, sıcaklık hep yüksek olacak. Mesela Kongo havzası, Güneydoğu Asya adalarının çoğunda yaygın bu. Toprağın rengi demirden geliyor zaten. Baya sertleşiyor kuruyunca, yapısı biraz tuhaf.
Hocam laterit için direkt ekvatoral ve savan iklim bölgelerine bakmalısın. Yüksek sıcaklık ve yağışın olduğu her yer. Amazon, Orta Afrika, Hindistan’ın bazı nemli kısımları. Toprak o kadar yıkanmış ki besin değeri düşük kalıyor, tarım biraz zorlayıcı.