Özgün içerik nedir nasıl hazırlanır ?

Eğer bir web sitesi sahibi iseniz mutlaka özgün içerik nedir,  nasıl hazırlanır türünden konulara defalarca rastlamışsınızdır.  Çoğu kişi özgün denilince başka sitelerden çalınmamış, kopya olmayan içerikler olduğunu düşünür. Tabi kopya içerik almak ta özgün olmak anlamına gelmiyor. Fakat herkesin asıl anlatmak istediği özgün içerik kavramı arama motorlarında (Yandex, Yahoo, Bing ve Baidu’yu kastetmiyorum. Henüz kesin bir sonuç elde etmiş değilim bunlar üzerinde.)  en üst sıralarda çıkmanızı sağlayacak olan belki de yapmış olduğunuz Adsense  başvurusunun daha kolay onaylanmasını sağlayacak olan içeriklerdir.

Türkiye’de  daha doğrusu Türkçe konular yayınlayan ve Alexa ülke sıralaması ilk 1000 olan web siteleri özgün içerik kavramını çok iyi anlayan ve düzgün şekilde uygulayan kişilerdir. Forum siteleri, bankalar, online alışveriş siteleri, gerçek seo siteleri gibi siteleri gibi sitelerin içinden Türkiye’de ilk 1000 arasına girmek tahmin ettiğiniz kadar kolay olmayan, bilgi ve birikim gerektiren bir hedeftir. Kopya içerik alıp yayınlayan kişiler de iyi bir sıralama edinebilirler ancak tek elde edecekleri sıralama çaldığı kişinin arkasında olmak olacaktır. Bu yüzden Ctrl+C daha sonra Ctrl+V yoluyla site içeriğini zenginleştirmek gerçek anlamda zenginleştirmek olmaz, tamamen siteyi çöplüğe dönüştürmek olur. Alexa ülke sıralaması 2000-3000 arasında olan web siteleri de özgün içerik yolunda  gidip gelen web siteleridir. Çoğu 2000’in altına düşer ama geneli 3000’in üstüne çıkar ve bir daha da 3000 rakamından daha az olan bir numara ile karşılaşmak kısmet olmaz Alexa sıralamasında.

Birçok seo makalesinde belki okumuşsunuzdur arama motorlarının yeni web sitelerini daima en üst sıralarda gösterdiği hakkındaki konuları.  Çoğu kişi böyle bilir ve böyle inanır. Bu da yanlış bilinen bir kuraldır. Arama motorlarının yeni açılmış web sitelerini başlarda en üst sıralarda çıkarttığı doğrudur ve daha sonra zamanla bu siteleri gerilere attığı da doğrudur. Bunun anlamı arama motorlarının eski web sitelerini sevmiyor yada yeni web sitelerine bir fırsat verdiği anlamına gelmiyor.  Yeni açmış olduğunuz web sitesine ilk yapacağınız iş herkes gibi öncelikle site kategorilerini oluşturmak  daha sonra her kategoriye en az bir tane makale ekleyerek yayına başlamak. Çoğu web sitesi yani benim bildiğim kadarıyla hemen hemen herkesin takip ettiği yol bu olur. Ayrı kategorilerde birbirinden farklı bambaşka konular. Arama motorları bu tarz web sitelerini sever ve en üst sıralara taşır. Buraya kadar sorun yok. Gerçek sorun bundan sonra başlar.

Özgün içerikte makale başlığı nasıl olmalıdır ? 

Her kategoriye ayrı ayrı yazı ekledikten sonra web sitenin iskeleti hemen hemen hazır olur. Bundan sonra yapacağınız iş kategorileri  teker teker doldurmak olur. Bir kategoriye çok fazla konu eklediğiniz zaman ister istemez aynı kategorideki yazılar arasında benzerlik (başlık, makale gövdesi) ister istemez fark edilmeden  yapılan bir hatadır. Benim de uzun bir süre fark etmediğim hatalardan biridir. Kendi web sitemi örnek olarak verirsem eğer sitemdeki temel kategoriler WordPress, Css ve jQuery’dir.  Herkes gibi benimde istediğim bu anahtar kelimelerde en üst sıralara çıkmaktı. Eğer düzenleme işlemini bitirmemiş isem WordPress kategorisinde hala her balıkta WordPress ve Tema kelimelerinin olduğunu görebilirsiniz. Bu tarz her yazıya benzer başlıklar eklemek arama motorları tarafından spam olarak algılanır ve ilk 500’de bile çıkmamanıza neden olurlar. jQuery ve Css kategorisinde de aynı durum söz konusu. Türkiye’deki siteleri araştırıp  Mintik.com sitesi ile karşılaştırdığımda bu tarz konular paylaşan çok az web sitesi var ve birçoğunda da burada olan örnekler yok. WordPress’te 300,  jQuery’de’ 400 ve Css konularında da yaklaşık olarak  200 tane konu vardı. Arama motorlarında en üste çıkamamamın sebebi ise bütün başlıkların birbirine benziyor olması. Örneğin jQuery Grid eklentileri hakkında yaklaşık olarak 5-6 tane eklenti vardı. Peki arama motorlarında jQuery Grid Eklentileri diye bir arama yapıldığı zaman Google hangisini en üstte çıkaracaktı ? Cevap hiç biri. Hatta tam başlığı yazarken bile ilk sayfada çıkamama ihtimali de var bu tarz başlıkların.

Buraya kadar yazdıklarımda özgün içeriğin ne olduğu hakkında az çok anladınız sanırım.  Makale gövdesi kadar makale başlıklarının da birbirinden benzersiz olması gerekiyor. Makale başlıklarının diğer web siteleri ile birebir benzemesi çok fazla sorun yaratmaz. Zaten ne yapıp etsenizde birebir benzeyen başlıklar mutlaka olacaktır.

Makale gövdesi (metin) nasıl olmalıdır ? 

Aynı başlıkta olduğu gibi  metinde geçen kelimelerinde çok sık tekrar etmediğine dikkat etmeniz gerekiyor. Özellikle dikkat etmeniz gereken püf noktası makalenin temelini anlatan kelimelerin spama düşmesini engellemek olacak. Makalelerde en çok kullanılan kelime genelde ‘BİR’ kelimesi olur. İster istemez kullandığımız bir kelimedir ve birçok web sitesindeki içeriklerde bu kelimede spam listesine girmiştir. Bunun anlamı bu kelime yüzünden içeriğiniz arama sorgularında gerilere düşecek değil tabi ki. Bu gibi işinize yaramayan, arama motorlarından ziyaretçi gelmeyecek olan kelimelerin pek değeri yok. Öyle olsaydı eğer zaten bütün siteler spam listesine girmiş olurlardı. Arama motolarından gelebilecek sorguları tahmin ederek bu tür kelimeler üzerine yoğunlaşıp içeriğinizi zenginleştirebilirsiniz. Mesela çayın faydaları hakkında bir yazı yazdınız ve bu yazıda çayın faydalı olduğu yerleri de detaylı anlattığınız zaman bu tarz cümlelerden de arama sonuçlarında görünmeniz mümkün.  Atıyorum çay beyne iyi geliyor ve bunun hakkında açıklama yaptığınız zaman da ‘beyne iyi gelen’ kelimesi ile de arama sonuçlarında çıkma ihtimaliniz oldukça yüksek. Çayın faydaları diye 1000 kelimeden oluşan bir makale yazdığınız zaman  sadece başlıktan ziyaretçi gelmiyor.

İlk zamanlarda paylaştığım bir içerikte 50000×50000 piksel diye bir rakam yazdığımı hatırlıyorum ve arama sorgularında 50000×50000 piksellik resimler diye bir sorgudan siteme bir çok kişinin ziyaret ettiğini de ayrıca hatırlıyorum. Bu tarz değilde başlıkla alakalı olan konularda da detaylı anlatımlar yazarsanız ziyaretçi kitleniz oldukça yüksek olacaktır zamanla.

Etiketler için hangi kelimeler seçilmeli ?

Hepimizin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi daha. Bilgisayarın faydaları diye bir başlık atarak yazı yazdığımızda defalarca bilgisayar kelimesini tekrar ederiz. Üstüne yetmezmiş gibi bir de etiketlere bilgisayar kelimesini ekleyerek arama motorları tarafından makalenin olduğu gibi filtreye girmesine neden oluruz. Bir makale filtreye girdiği zaman arama sonuçlarında ilk 500’de bile çıkmaz. Yazı içinde belirttiği önemli açıklamalardan belki ziyaretçi gelir ama bizim için anahtar kelime niteliğindeki başlıktan neredeyse hiç ziyaretçi gelmez.  Bu yüzden etiketleri seçerken benzer konularda yaptığımız anlatımları eklersek bu anlatımların da makaledeki önemi artar ve daha iyi sonuç elde edebiliriz. Etiket seçerken sadece başlığa göre etiketler eklemek başlığı sadece filtreye düşürmeye sebep olur. Bazı seo makalelerinde 5% yada 6% oranında kelimeyi tekrar ederseniz filtreye düşmezsiniz gibi bilgiler veriliyor. Ancak 5% oranında tekrar eden kelimeler sitenizdeki yazıların bir çoğunda var ise  çok tehlikeli bir durum olur sizin için. Kelime tekrarı yaparken %2’yi geçmemeye özen gösterin.  Anahtar kelimelerdeki yoğunluğu test etmek için kullandığım birçok araçta 2%’yi geçen kelimelerin spam olma ihtimali olduğu belirtilmiştir. Bu yüzden kelime tekrarında kendinize limit olarak 2% belirleyin. Daha ötesine geçmek biraz riskli olabilir.

Makale uzunluğu ne kadar olmalıdır  ?

Arama sonuçlarında sizi üst sıralarda gösterebilecek en önemli etkenlerden bir tanesi de makalenizin uzunluğudur.  500 kelimeden fazla uzun yazılmış olan yazılarda ister istemez detaylı bilgi verilir. Kişisel blog sitelerinin geneli güncel olayım, günde 5-10 yazı yayınlayayım en üst sıralara çıkarım diye düşünür. Bir günde 10 tane yazı yayınlayabilecek birinin durmadan bilgisayar başında klavyeden yazması gerekmektedir ve boşta kalan zamanlarda da düşünmesi yada araştırması gerekmektedir. Yani normal bir insanın bir günde 5 yada 10 tane yazı yayınlaması pek normal değildir. Bu yüzden yayınladıkları içeriklerde en fazla 300 kelime olur. Sonuç olarak sırf güncel olmak için yayınlanan bütün içerikler karman çorman bir web sitesini oluşturur. Birbirine benzeyen kelimelerden oluşan, bütün sitedeki yazıları toplasanız da 1000 tane farklı kelimeyi geçmeyen bir site sahibi olursunuz.Türk dil kurumunun belirlediği 111.027 tane Türkçe kelime var sözlükte. Bu kadar kelimeyi değil de eçeyreğini içinde bulunduran kaç tane blog sitesi var ki ?

Daha fazla  kelime kullanabilmek için bol bol kitap okumanın faydası var. Benim gibi tam 12 yıldır kitap ağzı açmamış olan birisinin kullanabileceği zaten en fazla 1000 yada 2000 değişik sözcük olur. Okuma ve yazma alışkanlığımı geliştirmek için çoğu zaman gereksiz olabilecek kitapları da okuduğum zamanlar olur. Ne kadar gereksiz olsa bile kullanmadığım kelimeleri hatırlamama yardımcı oluyorlar. Bu yüzden gereksiz demek oldukça yersiz olur. Okumanın her türlüsü faydalıdır sizin için. Kardeşimin üniversite kitaplarının  neredeyse tamamen okudum sayılır.  Bunları yapmamın sebebi sırf daha uzun makaleler yazabilmek ve daha iyi bilgiler verebilmek.Siteyi ilk açtığım zamanlarda yayınladığım başlıkları bir ara teker teker gözden geçirdim. Bunları kendim yazdığıma bile inanamamıştım.

Bazı arkadaşlar web sitesi ne kadar  eski olursa arama sonuçlarında en üst sıralarda çıkar diye anlatımlarda bulunuyorlar. Bir site sırf 10 yıllık diye en üst sıralarda çıkar mı sizce ?  Ya da en üst sıralarda olmak için eski bir site ismi mi satın almamız gerekiyor ? Tabi ki bu soruların cevabı hayır. Yukarıda anlattıklarımı harfiyen uygularsanız eğer yayınlamış olduğunuz içerikler rakiplerinize bağlı olarak arama sonuçlarında 1. sayfada güçlü rakipler çok olursa da muhtemelen 2. sayfada çıkar.

Bu yazı taslak halinde iken  Google olmasaydı diye bir başlık yayınladım ve ardından arama sonuçlarında kaçıncı sırada çıkacağını merak ettim. Google’ye ekledikten bir kaç saniye sonra 13. sırada çıkmaya başladı. İlk sayfada mynet, ekşi sözlük, uludağ sözlük gibi bir kaç tane dişli web sitesi vardı. Bunun anlamı sonsuza dek 13. sırada olacak değil tabi. Zamanla arama sonuçlarında ister istemez yükselişe geçecektir bu başlık. bir yada 2 ay sonra aylık 2000 yada 3000 ziyaretçi bu başlığı tıklayacaktır muhtemelen.

Twitter otomatik takip etme adlı yazıyı denetleme amaçlı Adwords anahtar kelime aracını kullanarak aylık kaç defa Twitter otomatik takip kelimesinin arattırıldığına baktım. Aylık arama sorgusu 100 civarı ama tıklayan kişi sayısı 2000’e ulaştı ve gittikçe de artıyor. İlk başlarda başlık kelimesinden bile sıralamada ilk sayfada çıkamayabilirsiniz ama zamanlar yükselişe geçecektir ve aradan bir kaç ay geçtikten sonra alakalı ve alakasız bir çok ziyaretçi arama motorlarından sitenize ziyaret edecektir.

Yazıyı yazarken bile merak ediyorum acaba kaçıncı sırada çıkacak diye. Özgün içerik nedir kelimesini arattığımda birçok web sitesi sonuçlarda çıkıyor. Bunların çoğu seo hakkında yazılar yayınlayan web siteleri. Bence ilk andan itibaren 2. sayfada çıkarsam eğer  iyi gidiyor demektir.

‘Özgün içerik nedir nasıl hazırlanır ?’ sorgusunda 9. sırada çıktı yayınladıktan bir kaç saniye sonra.  Son olarak belirtmek istediğim bir diğer konu etiketlerden korkmamanız ve değişik anahtar kelimelerde de üst sıralarda çıkmak için anahtar kelimeleri abartmamanızdır. Kendim birçok yazıda etiket kullanmıyorum ve bu yazı için de kullanmamıştım. Etiket kullanmazsam sorgulardan düşerim yada daha farklı sözcüklerden ziyaretçi çekerim mantığı pek doğru bir yol değildir. Dikkatli kullanmadığınız taktirde size faydadan çok zarar getirecektir. Umarım sizlere faydalı olabilecek bir şeyler anlatmışımdır. Herkese bol seoulu bloglamalar dilerim.